AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
AHMET SALTIK: "DEVLET VE DİL"

     Her ayın son perşembesinde derneğimizde düzenlediğimiz "Dil-Ekin Söyleşileri"nin yirmi üçüncüsünde, 25 Nisan 2013'te Prof. Dr. Ahmet Saltık konuğumuz oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık, yurtiçi ve yurtdışındaki söyleşileriyle aydınlanma savaşımını sürdürüyor, güzel Türkçemizin bilim dili olması yolunda verdiği uğraşlarla Dil Devrimini sahiplenerek gençlere ışık tutuyor.
     Tıp alanının yanı sıra çok sayıda aydınlanma yazısı yazan Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın derneğimizde yaptığı "Devlet ve Dil" başlıklı konuşma özetle şöyle:
     “Bugün dünyada Birleşmiş Milletlere üye 192 devlet var. 2000’li yılların sonuna doğru bu sayının yüzlerce artması öngörülüyor. Devlet için insan topluluğu, birlikte yaşama istenci, yurt, kurumlar, organlar gerekli varlık koşullarıdır. Yasama, yürütme, yargı erkleri ve bu erklerin görevler yüklenmesi sözkonusudur. Devlet, belirli bir coğrafyada, birlikte yaşama istenci içinde, tarihsel birliği olan kurumsal yapıdır.
     Dilin bireysel ve toplumsal tanımları vardır. Türkçe yaklaşık 900 yıldır egemen dil olarak konuşuluyor. Birçok başka dil bu kadar uzun bir geçmişe dayanmıyor. Osmanlıca melez bir dildi. Osmanlıca ile yönetici kesimle alt sınıfın iletişimi kesilmişti. Bu dille iletişim kurmaları olanaksızdı.

  

     Mustafa Kemal Atatürk’ün yaptığı büyük devrimler sonucunda baskın nüfusun dili Türkçe yeniden gereken düzeye ulaştırıldı. Agop Dilâçar, değerli inceleme yazılarında, ekinsel bir dil olan Türkçenin işlenmemiş bir durumda bulunduğunu belirtir. Atatürk, yazdığı geometri kitabında türettiği sözcüklerle bu alanda da çok önemli bir ilerleme sağlamıştır. Osmanlıcadaki geometri terimlerini anımsamak bile gerçeği anlamak için yeterlidir.

     Türkçe, önemli dünya dilbilimcilerinde coşku uyandıran bir dilsel matematik barındırır.
     Uygulayımsal (teknolojik) gelişmeleri, yenilikleri yaratan uluslar, sözkonusu buluşlarının adlarını koymakta, terimlerini türetmektedir. Örneğin NASA her yıl 1.000 dolayında sözcük türetmektedir. Uygulayımsal yenilikleri dışardan alırken sözcüklerin de alınması dilsel yozlaşmaya neden olmaktadır. Fransa, Rusya gibi bazı devletler ulusal dil akademileri kurmuşlar. Dillerini bu yolla koruma, geliştirme çabası içindedirler.
     Anadili öğrenme, öğretme, geliştirme hakkı ile anadilinde eğitim konusu birbirine karıştırılmamalıdır. Anadilinde eğitim, izleyen aşamalarda anılan eğitimin kurumlarını (iç dış siyasa, hukuk, yönetim…) gerektirir. Mantıksal çıkarım bu yöndedir. Sözkonusu yönelim ise ussallık gereği bölünmeye götürür. Ayrıca ortak dilin ikinci anadili niteliği de söz ardı edilmemelidir.
     Budun üzerinden yapılan siyasa, emeğin sınıfsal dayanışmasını çözer. Emek haklarını ortadan kaldırır. Günümüzde birçok Avrupa ülkesinde dillerle ilgili budunsal sorunlar yaşanmakta, ortak dili koruma amaçlı yasal sınırlamalara gidilmektedir.”
     Soru ve görüşlerle süren etkinlik aynı zamanda Dil Derneği’nin 26. yaşı kutlamasıyla da birleşti. Prof. Dr. Ahmet Saltık’a, katılan dilseverlere, çiçek göndererek sevincimize ortak olan Cumhuriyet gazetesi Ankara bürosu çalışanları dostlarımıza gönül borcumuzu sunuyoruz.


 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Nisan 2024 - 434. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter