AnaSayfa Kuruluş: 22 Nisan 1987
Dil Derneği, Bakanlar Kurulunun 24.07.2002 tarih ve 2002-4812 sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernektir.
 
DİL DERNEĞİ EMİN ÖZDEMİR TÜRKÇE ÖDÜLÜ İBLİS'İ ÖLDÜR KİTABIYLA TİMUR SOYKAN'A VERİLDİ.

HARF DEVRİMİNİN DE 95. YILI KUTLANDI.

Dil Derneği ile Çankaya Belediyesinin birlikte düzenlediği ödül töreni 4 Kasım 2023 Cumartesi günü, saat 18.00’de Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezinde yapıldı. Törende Harf Devrimi’nin 95’inci yıldönümü kutlanırken ülkemize pek çok cumhuriyetçi genç ve gazeteci yetiştiren Harf ve Dil Devrimlerinin ödünsüz savunucusu Emin Özdemir anıldı.

AnTiYap Başkanı, Sanatçı Ali Nihat Yavşan’ın sunduğu tören, başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Harf ve Dil Devrimlerine emek veren bütün devrimciler için saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunuşuyla başladı.

Cumhuriyetin kuruluşundan sonra birbiri ardına gelen devrimlerle laik yaşamın temellerinin atıldığından söz edilerek; Harf Devrimine, tarih bilincini güçlendirmek için Türk Tarih Kurumunun, Türkçeyi özgürleştiren Türk Dil Kurumunun kuruluşuna ilişkin kısa açıklamaların ardından Emin Özdemir’in yaşamından kesitler görseller eşliğinde sunuldu.

Törenin açış konuşmasını Dil Derneği Başkanı Sevgi Özel yaptı.

Atatürk’ün öncülüğünde Harf Devrimini biçimlendiren Emin Erişirgil, İhsan Sungu, Fazıl Ahmet Aykaç, Ragıp Hulusi Özden, Ahmet Cevat Emre, İbrahim Grandi Grantay, Falih Rıfkı Atay, Ruşen Eşref Ünaydın ve Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nu saygıyla anan Özel Harf Devrimi yapanların tümünün Osmanlı’nın son kuşağı olduğunu, Osmanlının Türkçeyi dolgu malzemesi olarak kullandığını, Osmanlıcanın ise bir dil olmadığını belirterek “Fuzuli de biziz, Pir Sultan da biziz,” dedi.

Sevgi Özel özetle şöyle konuştu:

“Dil öyle bir araç ki güzelliği, iyiliği, doğruluğu da, ihaneti de yansıtabileceğiniz bir araç. Harf Devrimi Cumhuriyet 5 yaşındayken, Dil Devrimi 9 yaşındayken yapıldı. Onların dediği gibi o dönem toplumun yüzde 90’ı okumuş olsaydı kapitülasyonları imzalayabilirler miydi? Harf ve Dil Devrimleri ile Mustafa Kemal Atatürk bizim hepimizin onurunu kurtarmıştır. Anımsıyor musunuz, Yerli Malı Haftası vardı. Her öğrencinin masasında adı ve üretimi yerli olan ürünler olurdu o gün. Şimdi geldiğimiz noktaya bakın.

Emin Özdemir’i 1 Eylül Dünya Barış Gününde yitirdik. Tanıdığım en barışçıl insanlardan biriydi. Dilin mantığını, müziğini sular seller gibi çözmüş bir aydınımızdı.”

Sevgi Özel konuşmasını “Vazgeçmeyeceğiz; ne cumhuriyetten ne devrimlerden ne de Atatürk’ten asla vazgeçmeyeceğiz,” sözleriyle sonlandırdı. 

Emin Özdemir’in bir cumhuriyet öğretmeni olduğu, Dil Devriminin ışığında cumhuriyetçi çocuk ve gençlere Türkçeyi öğrettiği, yaşamının her aşamasında hem okuduğu hem de yazdığı vurgulandıktan sonra torunu Deniz Erhan dedesini, dedesiyle ilişkilerini anlattı.

Konuşmasına “Emin Özdemir’i siz benden daha iyi tanıyorsunuz. Size öğretmeninizi anlatmaktan çok dedemi anlatacağım,” sözleriyle başlayan Erhan “İçinde doğduğu zor koşullara karşın benim prenses kaprislerimi çekti. Dedem ve anneannem bizim arkadaşımız, sırdaşımızdı. Dedeciğim, seni çok özlüyorum,” dedi. 

Sunucu Yavşan Emin Özdemir’in Dilin Öte Yakası kitabındaki Yumuşakçalar başlıklı yazısından çok anlamlı bir bölüm paylaştı:

“(..) Adına yumuşaklar dediğimiz omurgasız, yumuşak vücutlu, kimileri kabuk denen sert bir kalkerle örtülü yaratıklarla her gün yüz yüze geldiğimiz birtakım kişiler arasında sıkı bir benzeşim vardır. Dik durmasını beceremezler. (…) yumuşakçalar da gövdelerini dik tutan bir belkemiği taşırlar. Ama yürekleri istem ve istençleri böyle bir kemikte yoksundur. (…) Yumuşakçalar maşalıklarının, araç kişi oluşlarının ayrımındadırlar. (…) Kavuk sallar, soytarılaşırlar. Eziklerin, güçsüzlerin karşısındaysa iş değişir. Canavarlaşırlar. (…) Yumuşakçalaşmaktan kurtarmak gerek insanları. Yumuşakçalaşmanın sürüp gittiği düzenlerde bireysel mutluluktan da toplumsal mutluluktan da söz edilemez.”

Ardından Dil Derneği Emin Özdemir Ödül Törenine geçildi.

Ödül Töreni

6 yıl önce 1 Eylül 2017’de yitirdiğimiz Harf ve Dil Devrimlerinin ödünsüz savunucusu Dilci Yazar Emin Özdemir’i dilci, yazıncı ve devrimci kişiliğiyle yaşatmak; düşüncesini, yapıtlarını gelecek kuşaklara aktarmak; dil duyarlığını, dil ve yazın öğretimine getirdiği çağdaş anlayışı unutturmamak amacıyla Özdemir Ailesi ile Dil Derneği’nce düzenlenen “Dil Derneği Emin Özdemir Ödülü” 2018 yılından bu yana her yıl Harf Devriminin yıldönümünde bir gazeteciye sunuluyordu.

Fikret Bila, Faruk Bildirici, Nursun Erel, Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ile (aile adına) Prof. Dr. Özlem Özdemir Kumbasar’dan oluşan seçici kurul ödülün İblis’i Öldür adlı yapıtıyla Timur Soykan’a verilmesini kararlaştırmıştı.

Timur Soykan’a ödülünü Emin Özdemir’in eşi Oya Özdemir sundu.

Timur Soykan konuşmasında Emin Özdemir’in çok özel bir öğretmen olduğunu söyleyerek gericiliğin cumhuriyetin bütün değerleriyle kavgalı olduğunu, bu değerleri yok etmeye çalıştığını vurguladı ve “Ama Dil Derneği var, biz varız, o yumuşakçalara karşı mücadele edeceğiz. Devrimler var. Emin Özdemir gibi öğretmenlerimizin aydınlığında olduğumuz sürece başaramayacaklar,” şeklinde konuştu.  

Açık Oturum

Hasan Tahsin’den Günümüze başlıklı açıkoturumu Prof. Dr. Korkmaz Alemdar yönetirken konuşmacılar gazeteci Nursun Erel ve televizyon programcısı Serhan Asker oldu.

Korkmaz Alemdar konuşmasına Emin Özdemir’in “Boş çuval dik durmaz” sözleriyle başlarken bunu öğrencilerinin bilgiyle donanmaları anlamında söylediğini vurgulayarak “Cumhuriyet iletişim alanında da büyük atılımlar yapmış. Öncelikle gazetecilerin eğitimli olması koşulunu koymuş 1931’de. Gazeteciliğin özerk kurumlarda yapılacağı koşulunu koymuş; Anadolu Ajansı bunun en iyi örneği. Ve gazetecilerin bağımsız olması gerektiği koşulunu koymuş,” dedi.

Nursun Erel Dil Derneği Emin Özdemir Ödülü seçici kurulunda olmaktan mutlu olduğunu, ödüle başvuran kitaplarda Türkiye’yi pek çok açıdan gözden geçirme fırsatı yakaladığını, Timur Soykan’ın polisiye türündeki İblis’i Öldür kitabında da ülkeyi farklı bir açıdan gördüğünü, ayrıca Soykan’ın İblis metaforu ile bir yerlere gönderme yaptığını düşündüğünü aktardı. Erel özetle şöyle konuştu:

“Emin Özdemir’in öğrencisiyim. Okulda öğrendiklerim bir yana öğretmenimin yargılamadan kaçınan bir yapısı olduğunu düşünüyorum.

Dezenformasyon yasası denilen ama bizim sansür yasası olarak nitelendirdiğimiz yasa ilgili hiçbir kurumdan fikir alınmadan tam bir emrivaki ile yasalaştırılmıştır. Bu yasa nedeniyle en son Tolga Şardan tutuklandı.

Bugünkü durumda gazeteciler çok eziyet verici bir atmosferde çalışıyorlar. 250/A maddesi nedeniyle gazeteciler çok zor haber yapabiliyor. Türk basını bütün bu engellemelere karşın haber yapmaya çalışıyor. Bir de yandaş basın gerçeği var; bu kişiler cumhurbaşkanlığı uçaklarından inmiyor. Bu basın kuruluşları kamu bankaları eliyle destekleniyor.”

Serhan Asker konuşmasına Emin Özdemir’in bilge bir adam olduğu sözleriyle başladı ve özetle şöyle konuştu:

“Ben bilgiye aç bir taşralı öğrenciydim. Ders bitince hocalarımın odalarına giderdim. Bir şansımız vardı; Emin hoca Ahmet Taner Kışlalı ile aynı odayı paylaşırdı.

Emin Özdemir öğrencisine verdiklerini hasat ederdi bakalım ne kadar öğrendi diye.

Batı cephesinde değişen bir şey yok; TRT’deydim, orada ne kadar iyi olursanız olun bir yere ait olmadıkça bir yerlere gelemiyorsunuz. Ayrıldım TRT’den. 5 yıldır HalkTV’deyim.” 

Etkinlik 2024 Dil Derneği Emin Özdemir Ödül Töreninde buluşmak üzere sona erdi.

 

  • IMG-20231104_001
  • IMG-20231104_002
  • IMG-20231104_003
  • IMG-20231104_004
  • IMG-20231104_006
  • IMG-20231104_007
  • IMG-20231104_008
  • IMG-20231104_009
  • IMG-20231104_010
  • IMG-20231104_011
  • IMG-20231104_012
  • IMG-20231104_015
  • IMG-20231104_016

  


 
BAŞYAZI
ÇAĞDAŞ TÜRK DİLİ
Mart 2024 - 433. Sayı
TÜRKÇE SÖZLÜK
YAZIM KILAVUZU
 
     
facebook twitter